Eve gidip duşumu alıp, ayaklarımı uzatacağım bilgisayarı karşıma alıp fotoğraf makinesindeki ve cep telefonundaki fotoğrafları bilgisayara atıp düzenleyeceğim. Telefonumdaki müzikleri yenileceğim. Bir film izleyeceğim. Ya da bir diziye başlayacağım.
Özetle dinleneceğim.
Şimdi ben ne zaman içimden "bu akşam yan gelip yatacağım" diye geçirsem, mutlaka ya bir yere gitmek gerekir ya da birileri gelir. Dinlenmeyi bırak on kat daha fazla yorulurum.
Bak sadece içimden geçirdiğimde bunlar oluyor diyorum. Bakalım yazınca ne olacak?
Dudullu'ya gök taşı düşecek tek ölen ben olacağım aha da görersin bak yazıyom buraya. ehi. :)
* * *
Pazar sabahı 10'da evden çıkıp ertesi gün akşam 19.00 civarında eve döndüm. Bu arada 12 kez toplu taşıma araçlarını kullandım. Tabiri caiz ise İstanbul'un bir ucundan diğer ucuna dolaştım durdum. Ama iyi oldu, güzel oldu . Arkadaşlar iyidir.
* * *
Dün yakın arkadaşlarımdan biri arayıp 'sana kuantum bir şeysi yapacağım' dedi. Bende "Ayh ben gülerim ki yapamam" dedim ama yaptık yine çünkü kendisi hayırı cevap olarak kabul etmez, o an için etse bile sonrasında burnumdan getirir muhakkak. Evrenden bir şeyler isteyecekmişiz. Ben böyle şeylere pek inanmıyorum, zorladım kendimi ama elimde değil yapamıyorum, inanamıyorum.
Bir de hayatıma yön veren söz "sikimi keser yerim kasaba et diye müdana etmem" olunca ne evrenden, ne de başka bir yerden bir şeyler dilenmek istemiyorum. (Şu an dibin de dibini görmüş bir haldeyken kendi kendime debelenip iyice boka batmamın sebebi de bu galiba)
Saçma. Bir yandan değişmez bir kader olduğuna inanıp sonra onu değiştirmek için mum yakmak harbiden saçma lan. Tabi bizim dini inancımıza göre diye belirtmeme de gerek yok herhalde ama ben yine de belirteyim.
* * *
Pirinç pilavı ve zorla yenilen bezelye, üzerine kısır ooohhh miissss... değil tabi mide zaten allak bullak hepten aykırı gitti yeminle.
* * *
Gece gece Mustafa Hakkında Her Şey filmini yayınlayan kanalın ben... Bir yanda Fikret Kuşkan, bir yanda Nejat İşler zor ayrıldım ekrandan.
* * *
Kaplumbağadan sonra geçen gece de kocaman bir kirpi gördüm bahçede şimdi bir fok balığı bekliyorum.
* * *
Muhabbet kuşu kokusunu özlemişim. Halamların Zeytin koca burnumun deliklerine kaçıverecekti neredeyse. O kadar çok kokladım, o kadar çok öptüm ki kızdı bana burnumu ısırdı şerefsiz. Gözümden yaş geldi yeminle. Sonra ben de durur muyum yapıştırdım cevabı ısırıp kopardım kafasını tabi.
* * *
Şimdi Hilal Cebeci'den aşağı kalacak değilim bu da benim size armağanım yatmadan önceki son halim.
Tıklayın.