1 Şubat 2010 Pazartesi

2,5'tan 3 - Faust- Goethe

Okuyamadım. Sıkıldım. Yarım bıraktım.
Zaten hep uzak durmuşumdur bu klasiklere. Kötüdür, iyidir diyemiyorum. Klasik işte adı üstünde yorum yapmak haddimiz değil. Yarısına kadar okudum o da sırf milyon kere gördüğüm yolumun üzerindekileri tekrar görmemek için. Okuyayım, bitireyim diye gezdirdim durdum çantamda, iki haftamın boşuna geçmesine sebep oldu. Demek ki benim Faust vaktim henüz gelmedi. Belki sene sonuna kadar vakti tutturur okurum. Şimdi değil ama şimdi hiç sırası değil.


17 yorum:

creep dedi ki...

neden Türk klasiklerini okumuyoruz?
Kemal Tahir, Yaşar Kemal, Rıfat Ilgaz mesela...

SeV@L dedi ki...

Bilmiyorum niye okumuyoruz? Senin bir fikrin var mı?

creep dedi ki...

ben okuyorum.
ama buralrda gördüklerim hep günümüzün yazarlarını okuyorlar.
halbu ki bir RıfaT ıLGAZ müthişdir.

manu dedi ki...

Zavallı faust sana ne verebilir ki?

SeV@L dedi ki...

Zavallı ben Fausttan ne alabilirim ki.

Defter-i KebiR dedi ki...

Ben bu Faust olayına üniversitedeyken gireyim dedim; hani o kadar kalın hukuk kitaplarının üstünden geliyorum da bunu mu anlamıycam dedim! N'oldu, sayfaları çevirdikçe içime bi acı saplandı, ya bu cümleler de bişiyler gizli ama ne moduna takılı kaldım, kitabı da asla bitirmedim!
Ama buraya, Goethe'nin memleketine gelince o kitabın sembole ettiği ifadeleri açıklayan, eserin metaforlarını yorumlayan bir kitaba rastladım da anca o zaman annadım bu amcam orada ne demek istemiş! Bence zaten yaşamın içinde öğrendiğimiz bu ifadeler için o kadar çaba, enerji sarf etmeye deymez Seval, öyle de matah şeyler anlatmamış yani :)

manu dedi ki...

Yaşamın dışından kitaplarda mı var?
Ya da kitapların ifadeleri yaşamdışıda mı olabiliyor.Yorumlarda bu kadar cömert olup kelimeleri kaldıramayacağı şeylerin altına sokmamak lazım : )

Defter-i KebiR dedi ki...

Hımmm, manu senin cümleler de benim kafama doğru bir yol tutturmuş ama hadi hayırlısı:)
Gündelik yaşamın dışından olan kurgular var arkadaşım.Yani Faust her birimizin ne kadar içindeyse, bizim köyde yüzük kardeşliği o kadar yok mesela. Ya da benim teyzem Gondor'a süt dağıtmaya gitmiyor.
Tabii ki kurgular, fanteziler, ütopyalar yaşamdan beslenir ama benim bahsettiğim bizim orada anlatılmak istenene dolaylamaya gitmeden, kendi yaşamımızın içinden de ulaşabileceğimiz.
Bazı zıt anlamlara kelimenin salt karşıtını alarak ulaşamazsın;)

manu dedi ki...

Oh yea sivri dişli bir kadın arasan bulunmaz.
Evet kurgular yaşamdan beslenir bütün kitaplar gibi.Evet teyzen gondorda süt satmıyor olabilir.Ama kasımpaşada ali amca eşşeğiyle süt satmıştır.Ve gondor dünyada fedoal rejimlerin bulunduğu zamanlardaki zenginlerin köylerinin aynısıdır.
Yüzük kardeşliği yoksada aynı yüzükleri takıp mahalle de kabadayı çetesi kurmuş insanlar vardır.Evet iddaa ediyorum dünya üzerinde normal hayatın dışında bir kitap yoktur, hatta buna tanrıların yazdığı iddaa edilen kitaplar da dahil.İnsanların yazdığı şeyler onların yaşamlarından izler taşır.Yani faust bir sahnede şeytanla anlaşan adamı anlatsada şeytanla anlaşmak imkansızdır ama bizzat şeytan olan çok insanda tanırım.Yani cansu(öyle tahmin ettim) hanım sizin kafanıza doğru bir hamle yapmış olsamda aslında amacım faust için çaba sarf etmeye deymez demeden önce size göre çaba sarf edilecek diğer bütün olası kitapların fazla da farklı olmadığır söylemeye çalıştığım anladığınızıda bal gibi bilmektetim.Aslında bizim ülkemiz şartlarında bu münazara ne kadar doğru oda bir tartışma konusu olabilir.

Defter-i KebiR dedi ki...

Ben meslek icabı her zaman üzerinde anlaşılacak bir asgari müşterek bulunabileceğinden yanayımdır. Seval'in bloğunu kullanarak daha fazla çemkirecek de değilim, ama kullandığın kavramlar üzerinde tartışmak için şu yazından da sana satırlar dolusu malzeme çıkarabilirdim;) Avrupa klasiklerinin çoğunun kullandığı üslubu abartı ve bilinçli karıştırılmış buluyorum -Creep'in dediğine burada katılıyorum, kendi klasiklerimizi okumak daha mantıklı sanırım, her ne kadar bunu ben henüz başaramamış olsamda-

manu dedi ki...

Kendi klasiklerimizin en büyük sorunu milliyetçilik hırkasını çıkaramamış olamsıdır.Dünya klasikleri insanlardan bahseder aslında bende henüz bir klsiğimiz olduğu konusunda tereddütlüyüm.Ön yargı diyebiliriz ve yanlış biliyorum.Üslüplar abartılı bu muazzam bir tesbit, zaten klasiklerin farkı yazıldığı yüzyılardaki söylenemeyecek şeyleri üstünü örtüp söyleme biçimidir.
Çıkarılacak her malzeme daha fazla sormluluk getirecektir yani söylediğiniz her şeyi desteklemek için söyleyecek daha çok şey bulmanız lazım söylediğiniz şeylerin size nasıl sorumluluklar getirdiğinden http://manusal.blogspot.com/2009/12/ben-diyorum-ki.html
burda bahsetmiştim.
Dip not:sevalin şu an tartışmayı elinde patlamış mısır kutusuyla takip ettiğini ve araya girmek yerine uzaktan izlemeye değer bulduğunu düşünüyorum.Ayrıca üslübunuzda avukat kokusu alıyorum teşbihte hat olmaz.

Defter-i KebiR dedi ki...

Klasikler konusunda bana susmak düşer, konuşması gereken burada Creep'tir, ben onun dediği gibi günümüz yazarlarına takılan kısımdanım, maalesef günüme ancak onları sığdırabiliyorum.Ama elime şimdilerde Moby Dick geçti,ne kadar klasik sayıldığını bilmem ama anlatımı hoşuma gitti, hala beğenerek okuyorum.
Sorumluluk hukuku konusunda fena sayılmam, kendi davranışlarının ceremesini çekmeyi de neredeyse öğrendim sayılır. Ama yine de sana yeni konular için çanak tutup, yaratıcılığını daha fazla yormayacağım:)
"teşbihte hata olmaz" derken mesleğime de bir taş gelmiş gibi hissettiysem de alınganlık yapacak da değilim.
Bir sonraki çekişmede yerişememek üzere ben meydanı kendi klasik hukuk kitaplarıma dönmek üzere terk ediyorum, keza inanınız ki onların üslubunun sıkıcılığıyla hiçbir klasik yarışamaz!!!

Defter-i KebiR dedi ki...

Seval'e de ev sahipliği için teşekkürlerimi ileteyim :) Zavallı bizler daha ne kadar buraya yorum bırakabiliriz ki;)

manu dedi ki...

Ahahah, bu yorumunuzu beğendiğim içindi.Ayrıca mesleğinize değil hukukla olan ve tarihten gelen kişisel problemlerime idi gönderme.Ne zaman elinde kalın kitaplarla insanlara bu kurallara toplum düzeni için uyun uymazsanız ceza alıcaksınız bakışları edinmiş insanlar hayal etsem yaparım bunu.(sizin böyle hayal etmiş olmam öyle olduğunuz anlamına gelmez affınıza sağınarak genelleme yapıyorum)
Bende sorumsuzluk da bir sorumluluk dur diyenlerdenim.Ayrıca klasiklerin üslübu sıkıcıda değildir.Sizin çanakalrınızın sizde kalması yeni doğumları etkilemeyecektir bilakis kendi çanakalrımı kullanmama neden oluckatır.Madem siz sohbeti bıraktınız bende bırakayım.Hem zavallı bizler yorumlarımızı asla bırakmamalıyız ucundan biyerinden sıkıca tutmak lazım.

manu dedi ki...

Ayrıca evsahibine de Moby Dick'i tavsiye edeyim ama balıkçı gözüyle okumasın : )

. dedi ki...

ayırt etmeden,bütün klasikleri okurum.

manu dedi ki...

Ne diyordu faust aklımda zerzeriyor.
"Ve siz yaşamın kaynagı olan göğüslüler gök yüzünün ve yeryüzünün bağlı olduğu."