25 Kasım 2009 Çarşamba

Akşam Vakti İnce Sazda*

resim;toygun orbay

Ayın kaçı olduğu konusunda hiç bir fikrim yok. Ama bugün günlerden Cuma. İş yerinden bir saat geç çıktım. İşim olduğundan değil. Oturdum ağladım biraz. Biraz hiç düşünmeden oturdum. Bir kaç sigara içtim. Aslında eve gitmeyi, İstanbul'un kalabalığının arasına karışmayı erteledim bir saat.

Her neyse... Şu an Cuma akşam trafiğinin ve okuduğum 225 sayfasından tek bir kelimeyi bile anlamadığım, aklımda tutamadığım kitabın orta yerindeyim. Ama yolu henüz yarılamadı bile otobüs. Daha çok uzun bir yol var önümde ve geçtiğim her semtin kendine özgü bir trafik sıkışıklığı. Bu trafik sıkışıklığı bende kalp sıkışmasına, ruhsal bir daralmaya sebep oluyor.

Kitaptan hiç birşey anlamamam konusuna gelince, onu tamamen yazarın kötülüğüne veriyorum. Zaten karma karışık olan ülkenin yakın tarihini 50'li ve 80'li yıllar arasında Heidi misali oradan oraya zıplayarak anlatıyor. Yok, hiç olmamış. Ben bu kitaptan birşey anlamıyorsam bu tamamen yazarın suçu.

Yazmaya başlamadan evvel annem aradı. "Bu gece yengenle kalacaksın. Amcan yok korkuyormuş yalnız kalmaya." dedi.

Bende telefonu kapatıp işte hayatımın cümlelerinden birisi dedim.

Babaannenle kalacaksın! Kardeşine bakacaksın! Geleceksin diyorsam geleceksin! Gideceksin ben istediğimde! İyi bir arkadaş-dost olacaksın! Halanın çocuklarına bakacaksın! Çalışacaksın eve bakacaksın! Gülümseyeceksin! Her zaman mutlu olacaksın! Sigortan varsa dünyayı götüne takmayacaksın! :)

Abla özel bu ne bakıyorsun yazdıklarıma yahu!!!

Neyse abla defterimin içine düşmeden kitabıma ve hiç birşey anlamamaya döneyim ben.... Bu arada böyle trafik sıkıştığı anlarda oturduğum yerde bir sigara yakmak geliyor içimden. On senedir sigara içmeme rağmen şu anki kadar sigara istememişti canım.


*Akşam vakti ince sazda, Ezgi'nin Günlüğü söyler. Dinlenesidir.

6 yorum:

ebruli günce dedi ki...

zorunluluklar,sorunluluklar, hayatımızda bitmez boyunduruklar...

çingene dedi ki...

meli, malı, eceksin, acaksın..hött zöttt..talimatlar, sorumluluklar, zorunluluklar, bitmeyen tükenmeyen taşıdıkça artan görevler... sırtımıza cümle cümle yüklenen birbirine eklenen yükler..uyyyyyhhhhhhh. daraldım.

o kitap neymiş o anlaşılamayan kötü yazarlı kitap?

ebruli günce dedi ki...

ha evet ne kitabıymış o???

SeV@L dedi ki...

Kitap Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul'un yazdığı Bay Pipo:Bir MİT ajanının hayatı. Kitap daha çok MİT biyografisi, Türkiye'nin yakın tarihinden bahsediyor.

çingene dedi ki...

hııııııııııı.
anladııııımmmm.
o ne ki kız, yolda okunur mu öyle şeyler, adı bile basıyor insana. ben adını bile tutamam aklımda bunun:))))

SeV@L dedi ki...

:) Yoldan başka yerde odaklanamıyorum ki kitaba. Takıyorum kulaklıklarımı. Farid Farjad dinliyorum genelde kitap okurken. Müzik başlıyor, kitap açılıyor ben otobüsten uçup başka bir boyuta geçiyorum. Şu sıralar kafam dağınık biraz ondan sebeple anlamıyorum hiç birşey. :)