Ezgi'nin Günlüğü'nün yeni albümü çıkmış. Pek sevindim... Sevenleri haberdar edip sevindirdim. Her albümde bir şarkıya takılma geleneğimi sürdürüp, bu albümden "Kadıköy" şarkısını seçip cebime koydum.
"bir akşam masası
iki kişiyiz sen ve ben..
gidiyorsun hiçbişey söylemeden birden ...
kadıköy'de bir yağmurlu bahçeden ...
yıllar külleniyor izi kalıyor aşkın,
yüreğim kurtulsa da yangından, alevden
yana yana kül olayım unutup yine sevdan olayım,
geçmem bir daha kadıköy'den ...
sen uzaklarda bekleyenben gurbette bir göçmen
zamanı durdurabilsem ne ben kalsam, ne sen gitsen.."
"Hayat ne garip, vapurlar falan" diyeceğim yine. En sevdiğim grubun albümünü görüp sevinçten pır pır ederken yüreğim, duyduğum bir haberle bir anda korkudan pır pır etmeye başladı.
Mini mini bir kuş misali pır pır edip kaçıverecek bugün yüreğim. Başımı da götürse keşke yanında. Bu ağrıdan kurtulurum o zaman.
Bir de...
Sen de başını alıp gitsen artık ne olur? Kuşlar gibi mesela. Ne olur?
4 yorum:
Hayat ne garip lan cıvırlar felan.
Bu arada az önce biten yeni kutsal kitabımı sana önereyim.
İT NAME İS "otomatik portakal"
Kendisi üslüp harikasıdır bayıldım vallahi.
Öneriniz dikkate alınacaktır efenim :)
beyaz yakışıyor satırlarına, kal bu renkte sen, kal. bi de, o kediler... hele kuyruklar :)
ezginin günlüğü çok yaşasın! alayım bari, haber için sağol canımmmmm :)
Şu "bir de" zaten bir bağlaçtır ardı sıra vürgül kullanmak hem virgülün güzelliğine hemde birdenin ısrarla devam etme isteğine hakaretir.
Ayrıcada banada ezginin şeysi dinemeyi öğretirsin artık v.k den iyidir herhalde.
Yorum Gönder