7 Haziran 2011 Salı

Bir Sabahın Anatomisi

07:00 - "Kalk, kalk, kalk, kalk" diye tepede biten anne.

07:15 - Sürünerek yataktan kalkış.

07:35 - Evden çıkış.

07:45- Otobüse biniş.

08:10- Otobüsten iniş, diğer otobüs sırasına koşuş. Arkadaşla karşılaşma, bir sigara içiş.

08:20 - Otobüs sırasında kavga. "Sabah sabah bu ne şimdi yaaa!!"

08:25 - İtiş kakış otobüse binme çabası.

08:25 - 08:55 - müzik - arkadaşla sohbet - geyik yapmaca

09:00 - Zincirlikuyu Kadirbüs durağına varış ve kalabalığı görüp ağzı açık kalış. "Sabah sabah bu ne şimdi yaa!!"

Aynı anda bir flashback yaşayış;

08:00 - Radyo açılır Nihat Sırdar der ki; Okmeydanı'nda Hollandalı bir Kadirbüs bozulmuş Kadirbüs yolu tıkanmış.  Sonra Seval der ki; Bir saate kadar yol açılır herhalde o kadar da kötü değildir canım!!

09:01 - Aklıma sıçayım bu şehirde ne düzgün yürümüş ki diye diye Mecdiyeköy'e gitmek için Zincirlikuyu otobüs durağına geri yürüyüş.

09:07 - Zincirlikuyu'dan Mecidiyeköy otobüsüne biniş.

09:07 - 09:30 - E-5'in orta yeri olan Kadirbüs yolunda yürüyen bir sürü insanı görüp "ohhaa ohaaa" deyiş. Normal bir günde sadece bir otobüs arızası ile bu hale gelen trafiğin -ki bu arada arabalarındaki insanlar metrobüs yolundan yürüyen insanlara baktıkları için normal yoldaki trafik de felç- olağanüstü bir hal olduğunda ne hale gelebilceğini düşünüş. Ondan sonra olağanüstü hal ne lan bi yağmur yağınca da oluyor bu deyip kendi kendine gülüş.

09:30 - Ali Sami Yen durağına varış. (ki bu mesafe aslında çok da uzun bir mesafe değil.)

09:40 - Perpa'ya gidecek otobüse biniş.

10:00 - İş yerine varış.

10:01 - Klimanın çalışmadığını farkediş.

10:02 - Servisi arayış ama o servisin bizim klimaya bakmayışı.

10:10 - Asıl servisin numarasını bulamayış.

10:10 - Çıldırışşşşşşşşşşşş


Buyrun efendim bir de şuradan bakın İstanbul'a. Yahya Kemal Beyatlı'nın öyle tepeden baktığındaki gibi "aziz" görünüyor mu?

9 yorum:

AVRAM dedi ki...

Sabah radyodan dinledim insanların isyan edip, yolu kapattışını; araçlarla çıkan kavgaları, neden o deli bozması sistemin işlemediğinin bilinmeyişini.. İlk aklıma gelen: Seval buna post atmazsa bugün ne olayım oldu. Sonra acıdım be ya. Yazık kıza dedim.. Çayımdan bir yudum aldım acırken. Söğüt gölgesinde, yeraltından işleyen mtro-trenin tıngırtısını dinlerken. Gölgesi serin oluyor. Hakim bile daha uyanamamış, yerinde yoktu. Yazık yani.. Şehrimi seveyim.Muhalifliğini seveyim. ÖSğütün gölgesini seveyim.Ha, bir de bu çayı seveyim.:))

SeV@L dedi ki...

Anlatılmaz yaşanır bir görüntüydü inan bana :)

Bazen düşünüyorum biz mi abartıyoruz acaba diye ? Ne bileyim başka ülkelerde de oluyordur böyle aksaklıklar değil mi?

Ama işte "yüzyılın projesi" diye bize sunup böyle nedeni bile tam olarak belli olmayan bir sorundan ötürü her yer kilit olunca insanlar kuduruyor. Ayrıca ortada insanlara durumu anlatacak birileri de yok.

İnsanlar otobüslerde mahsur kalıyor, yeni gelenler duraklara yığılıyor. Kimsenin de aklına durakların girişini kapatıp "bir arıza var diğer toplu taşıma araçlarını kullanın" demiyor. Halbuki iletişimin çağındayız. Belli ki metrobüs duraklarında görevli arkadaşlar iletişmiyor. En azından bunu yapabilseler bu kadar olmazdı belki de..


Ben en son radyoda, insanların Zincirlikuyu'daki araçları tekmelediğini duydum. Çünkü bugün yaşanan ilk değildi son da olmayacak, o nedenle de sinirliyiz.


İstanbul dışında her yer çok yaşanılası geliyor bana ki eminim öyle. O nedenle de seni çok kıskanıyorum. Sen de iyi nispet yapıyorsun hani :)

ebruli günce dedi ki...

Tamam vazgeçtim :))

AVRAM dedi ki...

Ya bu memlekette, bir şey yaparken şehir planlamacısı denilen meslek erbablarına başvurmak zûl sayıldığı için ( ya da bizdeki şehir planlamacılarının derdi, kentin arsa rantından pay kapmak olduğu için artık bilemiyorum) şaşılası bir durum değil yaşananlar. Burada da var merak etme. Benim de takınmtılı olduğum, planlayanını yakalasam otobüsün önüne bağlayıp şehir turu attıracağım alt üst geçitler var. Hele bir kaç bölge var ki olacak iş değil. Küçük ölçekte olduğundan fazla dikkat çekmiyor. Hele ki bu tren-metro açıldığında bir ring sistemi krumaya kalktılar, ilk gün az daha insanlar belediyeyi basacaktı. Neyse ki çabuk uyanıp düzene soktular. Hadi, İstanbulda insanlar buna alışık. Yahu, burada adamı denize gömerler o sıkış tepişliği yaşatmaya kalkarsan. Tek rahatlığımız, lokal yaşabiliyoruz burada. Hadi geçmiş olsun işyerindesin.:))

Defter-i KebiR dedi ki...

bu yeni giysi süper olmus!!! cok begendim, oldum olasi degisimi severim zati :D

ben de Avram gibi haberleri okudugumda seni düsündüm. acaba seval'imin kullandigin hatlar mi bunlar dedim, ki öyleymis maalesef =((

SeV@L dedi ki...

Ebruli ; vazgeç tabi ki de :D

Avram Usta; Senin de dediğin gibi biz İstanbul sakinleri buna alışığız. Hatta hoşumuza gidiyor herhalde hepimiz mazoşistiz :)

Evet iş yerindeyim ama klimam bozuk bugün hiç bir şey doğru gitmiyor. :( ühü

SeV@L dedi ki...

Yeni giysi senin sayende oldu Cansum :))

Metrobüs denince ilk akla gelen ben oluyorum ne güzel eheh :D

Metrobüs çilesi haberleri bitmeyeceği için siz de beni hiç unutamayacaksınız ha ha ha ha :P

guguk kuşu dedi ki...

yav ben istanbula yerleşmiyeyim diye yapıyosun bunu?

SeV@L dedi ki...

Gugukcum aklında İstanbul'a yerleşmek gibi bir plan mı var?

Sen şimdi nerdesin? Nereden gelmeyi düşünüyorsun İstanbul'a?