29 Eylül 2010 Çarşamba

Come Sail Away *



Dün akşam nasıl güzel geçtiyse bu sabah aynı orantıda berbat hissediyorum kendimi.Durum tamamen fizyolojik. Başım, dişim, kıçım her bir yanım ağrıyor. 

Dün Kanka olacak insan ile yine beş dakikada yapılmış bir plan ile soluğu Galata Köprüsü'nün altındaki mekanlardan birisinde aldık. O civardan geçerken bile burnunu tıkayan ben oturup balık ekmek yedim. Aslında balıkları yerken daha önce de yaşadığımız bir sahneyi yaşayacağımıza emindim. "Kanka inelim otobüsten kuscam galiba benööööğğğkkk" O gün Allah'tan biraz alışveriş yapmıştık da poşet vardı yanımda.:)

Balık ekmek yanında bira ohhh sabahlar olmasın.  Tipimi gören böylesine hassas mideye sahip olduğuma asla ihtimal vermez. (Su içsem yarıyor arkadaş :) ) Ama neyse ki korktuğum olmadı. 

Biz Emel'le bir araya gelince voltran oluşturup neşe topu gibi oluruz. (bu arada birbirimize çok uzun zamandır kanka dediğimiz için ismini kullanmak da çok garip geliyor yabancı biri gibi)  Sonra da yanımıza yaklaşan her insan da mutlaka bizim geyiklerimizden nasibini alır. Dün akşam oturduğumuz mekanda bize servis yapan abi de gevezenin önde gideni çıkınca bir süre sonra baktık ki mekan sahibi (sonradan gelen mekan sahibi miydi neciydi lan o? ) garson arkadaş falan bizim masanın etrafında kahkahalar, geyikler falan mekan bizim seslerle inliyor. Bir süre yok oluyorlar yanımızdan tam "ne konuşuyorduk biz yahu" derken yine damlıyorlar yanımıza.  Ayrılırken biz geliriz yine dedik ama bir daha Galata Köprüsü'nden geçmeyi düşünmüyoruz.  "Ulen ne yavşak insanlarız" diye diye döndük. Bu ilk kez olan bir şey değil çünkü.

Sonra tramvayda ortaokulda başlayıp bu güne gelen dostluğumuzu konuştuk. Ufak ufak anılar tekrar canlanmaya başladı. 'Orta okulda şöyle olmuştu hatırlıyor musun? Yaa lise de hani şöyle yapmıştık. Adapazarı'ndayken nasıl da güzeldi zaman ve ne kadar güzel arkadaşlarımız var oradan bize kalan. Nasıl delirtmiştik ama Vacide hocayı" 15 sene efenim boru değil. Aynı okullar, aynı mahalle, aynı ev, aynı sınıflar. Bu kadar zamandır katlanıyoruz birbirimize. Haliyle anımsayacak çok şeyimiz var. 

Özetle güzel bir akşam, güzel bir gece, ağrılı, sancılı bir sabah derdin dermanı yine ecza deposu Kanka. :)







not: dostum bu majejik midir nedir küçücükler diye üç tane birden içtim ben ama süpper bişiymiş. uuuu beybiiiii.... 


*Eric Cartman'dan dinleyiniz :)

4 yorum:

manu dedi ki...

Nelet olsun çok çekicisin: )

SeV@L dedi ki...

Yok canım sana öyle geliyor :)

manu dedi ki...

Evet haklısın: )

SeV@L dedi ki...

haklıyım tabi :) haksız olsam konuşmam