21 Eylül 2010 Salı

Üç Gece Altı Film (hayatımın rekoru)

Ben pek film izleyen birisi değilim. Bütün güzel filmleri izleyeyim, izlenmeden ölünmemesi gereken filmleri izlemeden ölmeyeyim diye bir derdim yoktur. Yalnız izlemeyi de sevmem çünkü etrafımda film izlerken deli edecek birisi olmayınca çok sıkıcı oluyor en güzel filmler bile. Çok şükür geçirdiğimiz kısa bayram tatilinde yanımda Kankam vardı da hem film izleyip hem de kendisine doya doya işkence edebildim. 









İlk filmimiz "Se7en"di.  Bu film biter bitmez içimde Fight Club filmini altmışbeşbinbeşyüzotuzaltıncı kez izleme isteği uyandı. Sonra bir de baktım ki Brad Pitt dışında bir ortak noktaları daha varmış, o da yönetmenleri; David Fincher. 

Biz beğendik ve izlerken güzel vakit geçirdik. Her ne kadar sonunu tahmin edip söylemem EmeL'i deli etse de güzeldi. Tabi filmi bu kadar geç izlediğim için kendimi gözlerimden öpüyorum. 

***  
Filmin ilk yarım saati boyunca EmeL' e "sen istedin bu filmi senin yüzünden izliyoruz ayyy çok sıkıcı öööff pööff" dediysem de açıkcası fena film değildi. Hem sıkıldığın, hem kapatmaya elinin varmadığı filmlerden bu.   Filmi tek cümleyle anlatacak olursak; bu filmde çöldeki bahtsız bedevinin, kutup ayısıyla olan aşkını izliyoruz.

Bir de; ne biçim çocuk yetiştiriyor lan ana- babalar soyun kurusun senin emi Brett! Ne biçim çocuk lan bunlar! Öf bak aklıma geldi sinirlendim yine.

***












"O kadın senin için o kadar fedakarlık etsin, sen git ilk fırsatta, hem de kör olmayan tek insanın karın olduğu bir yerde aldat o kadıncağızı. Aferin sana. Erkekler işte hep böyle! Değmez bunlara! ühühüh "
Times Magazine - EmeL



***











Yıl 2027... En son çocuk 2009 yılında doğmuş o günden sonra da tüm dünyada bir kısırlık baş göstermiş. Allah'ım hayalimdeki dünya bu ! :) Çocuk yok lan ne güzel bişi ama yok arkadaş insanlara yaranamıyorsun. Madem çocuk olmuyor napak bizde dünyayı birbirine katak lan! demişler 2027'de. Güzel ama bir yandan da insanı çok geren bir filmdi. Bitse de rahatlasak içimiz karardı dediğimiz anlar oldu. Bir de baş roldeki adam çok hoş, biz ona baktık zaten konu hakkında da yanılıyor olabilirim. :P

***











Kendisinden haberdar olalı çok olsa da izlemek anca kısmet oldu. Fantastik bir Türk filmi. İğrenç tabi ki de öğk! falan demeyeceğim. Gayet de güzeldi. Sevdik biz. Ozan'ı da sevdik, o ölmedi aramızda yaşıyor. :) Keşke bizde Ozan gibi olduğumuz köyden çıkamasak dedik. En azından burada deniz var. :)

*** 












Öncelikle şunu söylemek isterim ki; ben bu hatunu hiç sevmiyorum ! Zaten onun sıkıntısıyla başladık filme ama gerçek hikaye oluşu dikkatimizi çekti. Pek de etkilemedi. Sonunda da gözlerim dolmadı toz kaçtı tamam mı? 
***

Hiç yorum yok: