18 Mayıs 2010 Salı

şimdi böyle.. hani... olur ya...

Kalınca bir kitap bitiverir hani, hiç bitmeyecekmiş gibi duran bir trafiğin orta yerinde. Yol biraz daha uzasa da bir kaç sayfa daha okusam dediğin kitap, yolun uzadığı gün bitiverir. Otobüs bir tünelin orta yerinde kalmıştır üstelik. Bir tünelde, sıkışmış trafikte ve egzoz kokusunun açık camlardan içeri dolduğu bir otobüste olduğunu düşün. Üstelik kitap -bit-miş. Bir apartmanda kapılarını aralayıp, merakla hayatlarına daldığın insanlar, onlar hakkında anlatılanlar, hepsi gitmiş.

Kapana kısılmış gibi sanki.Yarı yolda bırakılmışsın gibi.  Hepsi kitabın suçu, bitmese olmayacak bunlar. Belki hiç olmadık, olmayacak şeyleri düşünmeyeceksin kitap bitmese o gün. Ya da olup bitmişleri düşünmeyeceksin.

Ama olmaz. Kitabın biteceği gün mutlaka trafik sıkışır. Kitap biter. Trafik bitmez.

Bir resim ya da bir fotoğraf karesi gibi donar kalır her şey.

Sigara içmeyi hiç böylesine istediğim olmamıştı. Bugün sigara içmenin bokunu çıkarabilirdim. Ama zaten bir süredir bokunu çıkardığım için bugün evde bıraktım paketi.

ya.. aslında bunlar değil de..

neyse...

9 yorum:

. dedi ki...

Bende Şu çalan şarkının bitmesini hiç istemedim..

Phantom of the Cinema dedi ki...

her hafta penguen ya da uykusuz okurken başıma geliyor işte bu. Adını koyamadığım lanet duygu.

Okuldan biniyorum metroya İTÜ - Taksim arası yaklaşık 35 dakika sürüyor. Bu sefer yavaş olacam diyorum. Taksim'de metrodan inerken elimde oluyor. Metro çıkışı ile kaldığım yer arası yürüyerek 15 dakika. İşte o 15 dakikada da İstiklal Caddesinde yürürken canım sıkılmasın diye, kulağımda müzikle, okumaya devam ediyorum. Hep de yolun ilk 5 dakikasında bitiyor dergi lanet olsun. O son 10 dakikada yüzümde bir hüzün ifadesiyle depresif bir şarkı açıp öyle yürüyorum.

Bende hiç sigara içme isteği olmuyor tabii orası ayrı.

SeV@L dedi ki...

Penguen ve Uykusuz bitince ben de oluyor o hüzün. Baştan sona ikinci kez bakıyorum sonra yanımda bir kitap varsa ona dönüyorum. Çünkü 35x3 dakika falan sürüyor benim yol maceram :)

Phantom of the Cinema dedi ki...

35 x 3? şehirler arası sanırım...

Ama iyi kitap okunur o yolda. Ben okuyamıyorum pek.

SeV@L dedi ki...

:) Kıtalar arası.

Anadolu yakasındaki evden, Avrupa yakasındaki işe. Sabah ve akşam trafiğinde hemde. Eskiden bende okuyamıyordum ama şimdi rahatlıkla kitap okuyabildiğim tek yer otobüs. :)

Phantom of the Cinema dedi ki...

Senin haftada en azından 1 kitap bitirdiğini tahmin ediyorum o zaman. Vay be.

Tek sorunum uzun süreli otobüs veya vapur yolculuğuymuş. Metroda da kitap okunmuyor ki.

Beşiktaş'tan Kadıköy'e giderken vapurda dışarıda oturup okuduğum kitap daha bir zevkli gelir hep bana. Sırf kitap okuyacam diye de Beşiktaş - Kadıköy arası gidip gelemem ya:)

Çok romantik bir cümle kurdum yalnız az önce ben şunun fotoğrafını çekeyim ileride torunlarıma falan belge olarak gösteririm...

SeV@L dedi ki...

Evet doğru tahmin renkli televizyon kazandın bu tahminle :P Haftada -aslında 5 günde- biter bir kitap.:)

Çantadan kitabı çıkarmaya değmez metroda tabi. :) Uzun yol yapmak lazım benim gibi.

Bu arada senin bu romantik cümlen bana bir şiiri anımsattı. :)Çok romantik gerçekten sakla ki torunların görsünler ne naif bir dedeleri var. :)

Phantom of the Cinema dedi ki...

Evet renkli televizyon konusunda ödeştik. Ben de Taksim'de izleyecem sanırım :) Bir gün Taksim Meydanındaki dev ekranda kanal değiştirmeye çalışan biri görürsen hiç yadırgama...

Romantik cümlemi de ölümsüzleştirdim. Gerçi benden öyle cümle çıktığına kimse inanmaz ama cümleyle fotoğraf çekildim. Ekranda o romantik ötesi cümlem varken bilgisayarın ekranını kolumun altına alıp çekildim fotoğrafı.

Facebook falan ahngi sosyal paylaşım sitesi varsa hepsinde paylaşacam bu belgeyi artık.

Aylak Kedi dedi ki...

nicedir dinlemedimdi şebonun bu şarkısını, iy oldu.