15 Kasım 2012 Perşembe

"Yatağın ucunu kıvrılmış kedi" diye bir şey yoktur. Eğer bir evde kedi varsa yatağın ucuna kıvrılan insan vardır. Misal ben.

Dün bütün ısrarlarıma ve ricalarıma rağmen bir milim bile yerinden kıpırdamayan Fındık ve Pıncır yüzünden berbat bir gece geçirdim. Zaten dinlenememek gibi bir problemim var. Üzerine tuz biber oldu bu durum.

Sabah da bir süredir ortalıkta görünmeyen cam önü kedimiz, tosunumuz Tarçın'ın bizim kömürlükte olduğunu ve ön ayaklarına bir şey olduğunu ve üzerine basamadığını farkettik. Sanırım birisi bir şey yapmış hayvana. Kimbilir kaç gündür orada aç susuz zavallım.

Daralıyorum böyle olunca. Yaşama isteğim, enerjim elimden avucumdan akıp gidiyor. Her şey aksi gidiyor.

Yapacak çok şey var hiç bir şey yapacak takatim yok.  İsteğim yok.

Bir de her Kasım hedeflerimin suya düştüğü ay oluyor. Hayatım tekerrürden ibaret sanırım. Hayatım bir saçmalıktan ibaret. Evrenin gönderdiği mesaj çok açık. Aslında hep olan buydu 10 senede ne değişti ? Hiç bir şey.

Mutluluğun sırrını buldum. Hayal kurmaktan vazgeçtiğim an çok mutlu olacağım.




 



3 yorum:

cem dedi ki...

klasik bir kasım mağduru daha. neyse az kaldı geçecek.

SeV@L dedi ki...

Bitse de gitsek değil mi?

Çok sıkıntılı lanet aksi bir ay bu, senenin muayyen zamanı sanki. :)

osurganotu dedi ki...

ağzını burnunu kıracağım, o olacak! sıçırtma lan depresyonuna...