Yarın sabah saat 10:00 itibarıyla İstanbul'dan Gökçeada'ya gitmekte olan bir otobüsün içinde olacağım. Orada ne yapacağım hiç bilmiyorum. İçimde sıkılacakmışım gibi bir his var. Daha nerede kalacağımı bile bilmiyorum sokakta kalmayacağım tabi ama bilinmeze gitmekten de hiç hoşlanmıyorum.
Öyle sırt çantasını kapıp, "hayde yollara düşelim" tarzı bir insan değilim. Ya da ne bileyim Emel yok ya ondan da oluyor bu. Sigara gibi hatun bağımlı mı olmuşum ne? Bir de üstüne üstlük kardeşim de gelemiyor ders kayıtları için Ankara'ya gitmesi gerekiyor. Neyse ki Badi var. Badi dediğim de 16 yaşındaki erkek kuzenim ama tabi ben kendisinin muhabbetini yaşıtlarımınkine değişmem. Olmadı el kızartmaca oynarız o beni yener ben onu döverim geçer yani vakit.
Aslında adada bir düğün telaşesi var ben de tutup o telaşenin içine düşeceğim. Sıkılmayı bırak dinlenmeye fırsatım olmaz belki ama olsun. Uzaklaşmam gerek biraz.
Bak çanta dedim de benim daha bir sırt çantam, bir valizim bile yok. Düşün o kadar gitmiyorum ki o kadar saplanıp kalmışım ki aynılığın içinde bu zamana kadar kendime ait bir valizim bile olmamış. Hep emanetlerle gittim geldim bir iki günlüğüne.
Ben pimpirikli insanım aslında böyle bir yere gidileceği zaman on gün önceden hazırlık yaparım ama son bir kaç aydır içinde bulunduğum "koy g.tüne rahvan gitsin" rahatlığı burada da elimi ayağımı bağlamış durumda.
Daha kendime bir çanta alacağım, ne götürsem diye düşüneceğim, çantayı hazırlayacağım, kuaföre de gitmem gerek. Bu arada saçları siyahtan kahveye döndürdüm ilkin hoşuma gitti ama sonradan hiç de hoşlanmadım. Şeytan diyor git boya yine siyaha ama işte kuaförüm Tülay ve Emel'in beni eşek sudan gelinceye kadar dövmelerinden korkuyorum. Bir de o 75 TL evlat acısı gibi koydu ki sorma acısı geçsin önce. (cimri adamım ben arkadaş!)
Ben şimdi 'kazı kazan'larımı kazıyayım da tatilde bol bol harcamaya para çıksın derken cümlemi bitirinceye dayanamayıp kazıdım 1 TL çıktı çıka çıka. (Sonra o 1 TL ile yeni bir tane daha aldım o da gitti olan 2 liraya oldu. Bu kumar hakikaten fena bir şey arkadaş.)
gidiyom ben ya!
gidiyorum da şu dört beş gün sonradan burnumdan gelmesin diye dua ediyorum bir yandan. hala okuyan birileri varsa siz de dua edin olum lan! bak son 5-6 yıldır hiç tatil yapmadım sayılır, neredeyse 1 senedir depresyondayım, son iki ayım özellikle cehennem gibiydi falan. aslında özümde iyi de bir insanım. sanki hakettim gibi lan.
bir de şu mide ağrıları olmasa
bir de cana can katan sevdannnn olmaaağğsaaa....
aağğğhh buuuu hayat çekilmezzzz
hakkatten çekilmez bu hayat lan öf pöf
depresyonumun ağzını burnunu dağıtasım var insan tatile gidiyorum yazısını böyle mi bitirir ?
5 yorum:
güle güle git güle güle gel canım benim...
silkelen kurtul şu depresyondan...
Ay lav yu...
:))))) ay lav yu beybi. gökçeadada biz adanın bi ucundaki salak bi yerde kalmıştık, orda kalma da nerde kalırsan kal. ada işte. pansiyon kaynıyor her yer. bi dene güzeldir bağ-bağlantı kurmadan rastgele bi yerlere gitmek, kanının ısındığı yere girivermek:)))
ada iyidir iyi. şöööyle bi deniz kenarı bul kaçıp sığınacağın. başını dinle. düşünmesi bile iyi geldi bana valla. düğünde de iki oynadın mı bişeyciğin kalmaz. canavar gibi gözlerin ışık ışık gel beybi. öptüm seni.
depresyonunu da böyle eğlenceli anlatan başka bir manyak yoktur zaten, git ve keyfine bak, saçlarını da kafana takma, (başka da nereye takacaksan?)
guguk kuşu son cümlen beni kahkahaya boğdu!
Seval len, sen o tatilden kötü anılarla dönersen sana hemen pasaport neyin çıkaracağız haberin olsun!
şim kızlar yarin buradan gri hayatıma geri dönüyorum. Aman iyi ki gelmişim de diyemiyorum, ulan keşke hic gelmeseydim de diyemiyorum :) ortada kaldım ama genel olarak iyiydi be :) akşama da düğün var bakalım nasıl olacak. Göçebe hayatı sevmiyorum ama buraya yerleş deseler yerleşirim :) ıstanbul'a hic dönmesem mi :)
Yorum Gönder