Nereden ve hangi zamanda musallat oldu bu böcekler bana bilmiyorum. Bir sokak kedisinden olabilir ya da o boncuk gözlü sokak köpeğinden. Zaten insanın başına bu uğursuz şeyler hep hayvanlar yüzünden gelir. Kara kedi ya da bir baykuş uğursuzluk getirir, karga desen o hepten bet bir hayvan. Evet evet kesin bir hayvan yüzünden olmalı. Bu beni kemiren hayvan mutlaka bir hayvandan bulaşmış olmalı.
Kuruntu böcekleri; öyle lanet böceklerdir ki önce beyninizi kemirirler, oradan kalbinize sıçrar ve en sonunda da ruhunuzu teslim edersiniz ellerine.
Onlar beyninizi yemeye mantıklı ve insaflı düşünme taraflarından başlarlar. Böcekler beyninizle işinini bitirdiğinde ise her şeyin en kötüsünü düşünen, herkes için kötü şeyler düşünen biri olup çıkarsınız. Mantığınızın yerinde yeller esmektedir.
Kalbinize inmiştir artık kuruntu böcekleri. Kalp ki beynin bile laf geçiremediği asi bir savaşçıdır. O mantığın karşısında bile kale gibi durur ama bu kuruntu böcekleri gelip de aşınca surlarını kalbin, işte o zaman felaket olur. Sızım sızım sızlasa da kalp, uğraşsa da kovuşturmaya böcekleri başaramaz. Kalbin en sevdiklerinden başlar talan etmeye ve her ısırığında kuruntu böceğinin en sevdiklerini kırar insan. Ne anlatabilirsiniz derdinizi, ne dışarıdan bakan anlayabilir halinizi.
Tatlı olarak da ruhunuzu alır kuruntu böcekleri. Ruhunuzun en ince, en şefkatli, en insancıl yerleri de kuruntu böcekleri tarafından yenilip yutulmuştur artık.
İyi olan ne varsa götürür bu böcekler. Kötü düşünceler, kötü duygular, yalnızlık kalır hepsinden geriye. Nefret ve öfke hissedebildiğiniz tek şey olur. Onlar sizinle işlerini bitirdiğinde, dışarıdan bakılınca yeşil fakat içi çürümüş bir ağaç gibi kalırsınız.
Bazen en sevdiklerinizden nefret edersiniz, bazen hiç tanımadığınız insanlardan. Hiç sebep yokken hem de... Ve öfke. Damarlarınızda kan yerine öfke dolaşıyordur. Kırıp geçirirsiniz önünüze gelen her şeyi. Bu talandan sonra sahip olduğunuz, elinizde kalan tek şey yalnızlık olur.. Ve kuruntu böceklerinin yarattığı acıdan sonra, yalnızlığın koynu öylesine tatlı, öylesine yumuşaktır ki çıkmayı istemezsiniz.
Her şeyden öte en başından dur demezseniz bu böceklere, sonunda her şeyden çok kendinizden nefret edersiniz.
Benim gibi.
01/04/2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder