Tek katlı evin hali hazırda bulunan tek katının camındayım. Hemen her Allah'ın günü sigaramı yakıp dört mevsime bu camdan bakıyorum.
Cam ise çoğunlukla hali harap olan bir bahçeye bakmakta. Camın tam karşısında bir elma ağacı var. Bir gözü mavi, bir gözü kahverengi, beyaz sakallı bir adam dikti onu oraya. Nedenini bilmiyorum ama adamın kafamda kalan en net görüntüsü o ağacı dikerkenki hali. Küreği tutuşu, fidanı özenle dikişi, can suyunu verişi...
Ne büyümeyi becerebildi bu ağaç, ne de yitip gitmeyi. Ne meyvesinden hayır vardı, ne de gölgesinden.
Ama gel gör ki ağacı kesmeye kimsenin eline gitmedi. Bir gözü mavi, bir gözü kahverengi adamın hatırası vardı ağacın dallarında. Sanki ağaç adamın mirasıydı. İçten içe onu kemiren kurtlara aldırmadan her bahar çiçek açtı. Tam kesmeye karar verdiler, yeni dallar uzattı. Kıymayın bana der gibi... Kıymadılar ona.
İçini kemiren kurtlarıyla tam karşımda duruyor hala.
Bir ayna gibi.
* Ağaçlardaki Düş Sevdalarım, Düş Sokağı Sakinleri şarkısıdır.
4 yorum:
sen beyaz tuval'dan çok daha güzel yazıyorsun.
ağaç da bizden desene, ne meyvesinden hayır var ne gölgesinden...
Umarım kıyamazlar sana.
Umarım..
Yorum Gönder