Ben de öyle yapmaya çalışıyorum. Benim için daha kolay olur zannediyorum. Mesleğim bu. Okullar okudum ben bu işin üzerine...
Ama gel gör ki yine tutmuyor mizan.
O kadar hatalı ki yaptığım her şey.
Okuldayken de hocalarımdan azar işitirdim. Niye tutmadı bu mizan???
Ben bu işte hiç iyi değilim. Yanlış meslek seçtiğime artık çok daha eminim.
iyi de ben seçmedim ki bunu...
6 yorum:
sende tutturma mizanı.
bırak dağınık kalsın.
bak koskoca devletin tutuyormu hesabı:)))))
Tutmuyor zaten ne yapsam da :)
sevalim hata diye bişey yok.
yol o.
inersin çıkarsın, arka sokaklara saparsın bazen, bazen otobana çıkarsın
ama yol hep ileri doğru gider sen bazen karanlık çakır çukur bi yola girdiğinde paniklesen de. gider o yol bi yere.
ve emin ol yanlış yapmak diye bişey yok. neyse senin ilahi planın, her şey onun bir parçası aslında nihayetinde bakarsan.
öyle şeyler oluyor ki hayatta, insan bir zamandan sonra aslında her şeyi kendimizin yönlendiriyor olduğu kibrini ve sanrısını terk ediyor, ve 10 yıl önce şu ya da bu konuda verdiği karara hayıflanmanın gereksizliğini farkediyor. o gün verdiğin kararı bugünün aklıyla yargılamak ne kadar doğru olabilir ki ayrıca da doğru ve yanlış varsa bile...
atalarımız ne diyor "su yolunu bulur". ben de "su yolunu bilir" diyorum.
sen de biliyorsun.
o muhasebe akılla yapıldığı için tutmuyor. bir de gönülle yap bakalım. hata olmaz senin hesabında.
gördünmü yorum budur.
biz kıçımızı yırtıyoruz, sad bir konduruyor yorumu karizmamız çiziliyor:)
keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner diyerek başlıyorum sana yazmaya, hala kendi hesabının içinden çıkamamış biri olarak da ne kadar faydalı olurum bilmiyorum tabi ki.
Gerçi pirimiz Sad'ın yorumu üzerine kim ne derse havada kalacaktır ama nacizane bir iki kelam da düşer sanırım ustasının izinden giden öğrenci olan bana...
Şunu farkettim sevalim,ne kadar uğraşırsan uğraş,tutturamıyorsun hesap sandığını,çünkü o hesap değil inanki,
yaptıklarını tartıyorsun,ölçüyorsun,sonuca varmaya çalışırken yanılıyorsun, nedenine gelince,insanız canım ve değişiyoruz sürekli, belki hergün değil ama değişiyoruz,hem düşünsene tahta bir masayı bile bahçede bıraksan bir süreliğine,yediği yağmurlar,gördüğü güneşlerle ne hale geliyor,insanın hayat denen sahnede kimi gün gülerek kimi gün ağlayarak geçirdiği sürede değişmemesi mümkün mü?
Değil,o yüzden şimdiki halinle eskinin muhasebesini tutturmaya çalışman kendini yormaktan başka birşey değil.
Yapan sevalle, hesabı tutturmaya çalışan seval aynı değil ki...
Öyleyse bize düşen ne biliyormusun canım, kabullenmek,geçmişi didiklemeyi bırakıp, ileri bakmak.
İşte ruhundaki dinginliği böyle sağlıyorsun,kabullenerek ve yeri gelince kendini affederek...
2x2=9 olduğu gün tutar senin hesabın, benimki de.
bakma, hayat yine deliye kolay ;) böyle devam ilhamim, izan-mizan... bizi bozar :)
Yorum Gönder