4 Aralık 2013 Çarşamba

Seçmece Mevzusu

Çocukluğu boyunca annesi ile zorla pazara sürüklenmiş,poşet taşımaktan kolları uzamış, annesi dolmalık biber, patlıcan, patates seçerken sıkıntıdan öleyazmış bir insan olarak, ta ki geçen pazar gününe kadar seçmecenin gelip benim yakama yapışacağını tamamen aklımdan çıkarmıştım.

Annem çalışmaya başladığından beri babam da bende evde pek yemek aramıyoruz. Kuymak, çay, çorba makarna yaşayıp gidiyoruz. Doğal olarak da uzun süredir alışveriş de yapmıyoruz doğru dürüst. Ama Pazar günü misafir gelince durum değişti. Alışverişi hatırladık. Anneminde evde işi olunca alışverişe ben gittim. 


Şimdi efendim beni bırakın temizlik malzemeleri reyonuna çamaşır suyuydu, yumuşatıcıydı, deterjan, sabun falan derken reyonların arasında dağlarda gezen Heidi neşesi ile dolaşır alışveriş yaparım. Bana ev verin temizleyeyim bir kere of demem, hasta olsam iyileşirim yeminle. Apandisit ameliyatından 2 gün sonra koltuk çekip altını süpürmüş insanım nihayetinde.

Ammmaaaaaa.... İş mutfak alışverişine gelince orda dur hacı. Ben bu konuda tamamen sıfırım. Fekat pazar günü sebze reyonuna girip almam gereken iki malzeme vardı; Kıvırcık ve patates.

İlk önce diğer alacaklarımı tamamladım, sonra tam sebze reyonuna girecekken vazgeçip marketin içinde bir tur daha attım. En korktuğum yer orası çünkü ama şimdi mecburdum. Biraz cesaretimi toparladım ve daldım.

İlk hedefimiz kıvırcık.

Tezgahın önündeki kadın ben cesaretimi toplamak için tura başladığımda ordaydı. Ki benim cesaretimi toplamam bi on dakika almış olsa (arada gidip sakinleşmek için çamaşır suyu kokladım) ALLAHIMM!! Kadın on dakikadır kıvırcık seçiyor. Dış görünüşünden tipik ev hanımı olduğu varsayımını çıkarırsak, lan o bu kadar zorlanıyorsa ben ne yaparım ! Neyse o ablayı inceledim biraz, kıvırcığa bakıp geri koyuyor, sonra başka bir demete bakıp geri koyuyor. On dakikadır aynı şeyi yapıyor.

Ben de elime bir demet kıvırcık alıp baktım. Gayet kıvırcık. Sonra başka bir kıvırcık aldım baktım. Lan o da kıvırcık! Nesini inceliyorsun anasını satayım! dedim o ablanın abarttığını ve tezgahın en güzel kıvırcığını aldığımı düşünerek oradan ayrıldım. Çok rahatlamıştım.

İkinci hedef patateeeeeeeesss..

Burdaki ablalar daha zorluydu. İki tanesi bütün tezgahı popoları ile kapamış umarsızca, hunharca patates seçiyorlardı. Bir insanın patates seçerken bu kadar "cool" görünebileceğini asla tahmin etmezdim. Ellerine aldıkları patatese göz ucuyla bir bakış atıyorlar ve sonra bir pislik parçasıymışcasına onları ileri doğru atıyorlardı. Patates almak zaten zor,  bunları görünce hepten moralim bozuldu. Şimdi kıvırcık tek parça al git ama bu öyle mi beş tane patatesi poşete koymak için yirmi tane patatesi incelemek zorundasın. Allah'ım çok geriliyorum !

Ablalardan birinin işi bitince usulcak tezgaha yanaştım ve burda da kıvırcıklarda yaptığım gibi yaptım. Elime alıyorum bakıyorum e patates işte, onu bırakıyorum başka alıyorum o da patates! İnanın kendilerine dair başka hiç bir fikrim yok. Arkadaş ben pantolonu bile denemeden alan insanım. Patatesi nasıl seçeyim.  Ayrıca patatesi patatesten ayırmanın bize ne faydası olacak! Sorarım sizeee!!!!! 

Öhööm !! :)

Neyse herhalde işin raconu bu diyerek elime bi patates alıp ileri attım, sonra elime aldığımı poşete, bir ileri, bir poşete derken altı tane patatesi tamamladım.


Ve ben Seval bir zorluğun daha altından kalkmıştım. Marketten elimdeki poşetlerin ağırlığına aldırmadan uçarak çıktım.

Ertesi gün ise yarım saat annemden patates ve kıvırcık nasıl seçilir? nelere dikkat etmek gerekir? konulu bir ders dinledim. Zira kıvırcık kart, patatesler de yeşilmiş. 

Bi de evimin kadını olacağım diyorum.  Yaaaaaww bıraaahk!!! :)


4 yorum:

Sadece C. dedi ki...

Ahahahaha ya bu Seval keşke daha çok çok çok ama çok yazsa yaaa!
Patetes; böyle pörsümüş yaşlı kadın memesi kıvamında, yeşil ya da orasından burasından tuhaf uzantılar çıkmamış olsun yeter (titiz kadınlar bir de çamursuz olsun der), kıvırcık da lekesiz, deliksiz, sevgilinin getirdiği güllerin atmaya kıyılmayıp da vazoda 10 gün bekletildikten sonraki hali gibi kendinden geçmemiş, taze bir yeşil olsun (bir de başıma geldiği için söylüyorum, içinden sümüklü böcekceğiz çıkmasın) o da yeter :D Burda herşey paketli ve pazar kavramı yok, buraya gel.

SeV@L dedi ki...

@Cerenmus

Anaaaaaaa cennet orası desene seçmece yok, tezgahın önünde popusuyla seni itekleyen yok ouuuu beybiiii :))

Bende deneme yamulma yöntemi ile öğreneceğim artık napam Cerenmus :)

Daha çok yazmayı ben de istiyorum böyle yazsana diyen yorumlar gelince özellikle heheh :D

Tişikkirler <3

Asortik Krep dedi ki...

Öyle çok güldüm ki kıvırcık ve patates muhabbetine ,anlatmakta zorlanırım :)) Yemek işi seni zorlayacak diyorum,umarım müstakbel eşin mutfağa girmeyi seviyordur..

SeV@L dedi ki...

@Asortik Krep

Aslında şimdilik ben de çok gülüyorum halime de iş ciddiye binince ne olur hiç bilmiyorum. :) Tek tesellim çok yemek düşkünü olmayan müstakbel eşim :)

Karalahana yemeklerini kıvırsam yeter ona gerisi zaten boş :))