3 Kasım 2011 Perşembe

şemsiyem yok, montum yok, çizmem, botum yok ama yağmur var.

yol uzun, yol sıkıcı hakikaten tahammül ve dayanma gücüm kalmadı artık. Durduk yere hiç sebepsiz yere katil olabilirim şu an.

Ne biçim bir insan oldum ben böyle?

Geçende kavga ederken babam da sorduydu. O da çözememiş demek.

30'a üç kala ergenliğe döndüm lan resmen!

Gençlere öneri; her şeyi zamanında yaşayın anac

14 yorum:

domatessuyu dedi ki...

anladım şimdi ,benim niye böyle çocuk gibi olduğumu,yaşamadığım çocukluğumdan:))

manu dedi ki...

Yavruma dar geliyor istanbul.Kaç git.

guguk kuşu dedi ki...

yaşlanınca rahatlarsın:D ben 40 a gelince erdim.

çingene dedi ki...

guguk kuşu gibiyim ben de. 35'de silkelendm. 40 da kendime geldim. artık hep mutluyum. sen şimdi hiç frenleme dibe vur. gün gelecek geçecek delireyazanım:)))))))

çay ve simit dedi ki...

hıh işte ben de 35 de silkelenenlerdenim çingenem gibi 40 a 3 kaldı.hadi hayırlısı:))

Defter-i KebiR dedi ki...

simdi yaratma asamasindasin sevalim, durma devam et=) hem bi de bisiy sorcim, ben neden yazilarin tamamini okuyamiyorum? nerede yanlis yapiyorum Sevaaaaal???

SeV@L dedi ki...

yazının tamamı o kadar zaten. anacım yazacakken neden bilinmez anac yazmış bırakmışım. o da yazıya yarım havası katmış. aslında bunu daha önce farketmeme rağmen düzeltmeye çok fazla üşendiğimden kaldı öyle. :)

ayrıca bir de bunun yaratma değil yok etme aşaması olduğunu düşünüyorum. yanlış mıyım?

Defter-i KebiR dedi ki...

tezatlar birbirinden dogar be Sevalim =D

domatessuyu dedi ki...

seval;
özledim kızım özledim tamam mı?
valla beni sinir ediyorsun ha.
yazmıyorsun,çizmiyorsun,yorum yapmıyorsun.
yazdığımız yorumlara cevap vermiyorsun.
ne oldu bir bilsek?
oh be rahatladım.

çay ve simit dedi ki...

acaba anacım yazacaktı da anac da mı kaldı?
bu da bir bakış açısı sonuçta :)

benim ben ebru isim değiştirdim de :)

Defter-i KebiR dedi ki...

ne güzel, sevdigim blogcular burda toplanmis =) aramizda eksikler var ama olsun.

hepinize artik kisa dönen bir mevsimden kocamaaan bir günaydin!!!

bi de disarisi eksi de olsa, iciniz hep sicak kalsin anacim =)

bi de böyle isim degistirip duruyoz ya, bi ara birbirimizi kaybedecez diye korkuyom. bizim dometessuyu, nam-i diger pinar sükür yeni isminden memnun, ben desen artik cok parlamadigim icin günes lakabini biraktip, hesap kitap cagrisitirsin falan deyi defteri'yi sevdim. simdi de cay simitle (bu da bana hep istanbul'u cagristirir ya) ebru geldi hosgeldi :D bakalim hayal gücümüz bizi daha nerelere götürecek, kismet ;D

(neyse ki sevalim hala delireyaziyor ;))bu arada aramizda istikrarla ayni isimde kalan diger degerli dostlarimi da bu basarilarindan dolayi kutluyorum.

hoscakalin len!

SeV@L dedi ki...

Aslında Cansu; bu blog bir süre sonra, bu sabah alınan kesin bir kararla ve mecburen ve sonsuza kadar kendi kendini imha edecektir.

Her ne kadar çok sevdiğim bir isim de olsa vazgeçme vakti geldi sanırım. Zaten bu kurtulamadığım halet-i ruhiye kendisine hiç yakışmıyor. Belki başka bir isimde görüşürük. :)


Çay ve Simit ; biliyorum Ebru sen Ebru :) ve doğru tahmin aynen öyle oldu.

Domatessuyu ; şimdi ne desem Pınarcım. "Bindik bir alamete gedeyoz gıyamete" derler ya o hesap girdik bir depresyona gidiyoruz kendi kıyametimize işte.

Defter-i KebiR dedi ki...

Sevalim bloglari okumak icin cok az zamanim var. domatessuyu bol bol fotograf koyuyor da onlara bakmak kisa sürüyor :D ama seni okumak da adami cok güldürüyordu be ya. blog isinden komple vazgecmesen, hani en azindan ismini filan degistirsen de yine yazmaya devam etsen filan, he haci :D

gerci seni facebook'ta buldum ya rahatim, arada telefonla da sana musallat olabiliyorum keza. ama simdi bi guguk kusu gitse, pinarim hep yaptigi gibi adres degistirse gitti bitti, kaybettik onlari :D

sanal dünyanin olayi bu sanirim. dokunamadigin kadar gercek =D

bi de manum var, onun yeri ayriii ;D onu buralarda bekliyorum yillardir, gelecem diye hep kandiriyor beni.sonucta ne gelen vaaar, ne giden!

saglicaklan kalin!

SeV@L dedi ki...

Aslında böyle zaman zaman ve aşırı derecede dolmasam yani patlama derecesine gelmesem burası ya da yazmak aklıma dahi gelmiyor.

Zaten şimdi yazmak Feridun Düzağaç abimizin dediği gibi "aynalardan kaçarken özlenmeyi beklemek" olur. Yani bir yandan unutulmayı, yok olmayı dilerken bir yandan hep kendinden söz etmek. Olur mu bu olmaz.

E son bir kaç aydır da tek derdim kendimle olduğundan başka konularda ilgimi çekmiyor.

ah şekerim! resmen bencillik bu yaptığım!

Yalnızlığımda boğulma joker hakkımı kullanmak istiyorum Kenan bey.. :)

Guguk ve Pınar giderse arkalarında onları bulabilelim diye çikolata parçaları bırakırlar. Ve biz buluruz onları bence :)

Manu'ya gelince kendisini ben de pek çok ama pek çok severim. Ama o oraya gelene sen vatana geri döneceksin böyle giderse :) Aslında iyi de olur belkim bir gün bir içki masasında siz ikiniz felsefik atışmalar yaparken ben de çükübik derim eğlenir gideriz felan :)