4 Kasım 2010 Perşembe

Dedikodu

Kim söylemiş beni
Süheylâ'ya vurulmuşum diye?
Kim görmüş, ama kim,
Eleni'yi öptüğümü,
Yüksekkaldırımda, güpegündüz?
Melâhat'i almışım da sonra
Alemdara gitmişim, öyle mi?
Onu sonra anlatırım fakat
Kimin bacağını sıkmışım tramvayda?
Güya bir de Galataya dadanmışız;
Kafaları çekip çekip
Orada alıyormuşuz soluğu;
Geç bunları, anam babam, geç;
Geç bunları bir kalem;
Bilirim ben yaptığımı.

Ya o, Muallâ'yı sandala atıp,
Ruhumda hicranın'ı söyletme hikâyesi?









Orhan Veli dediğin rakı şişesindeki balıktır. Sevdiğim tek balık da O'dur. :) 

7 yorum:

Aylak Kedi dedi ki...

nasıl desem sevalim, öyle bi gülümsettin ki beni.. :))

. dedi ki...

birde bunu Levent Yüksel söylerdi ki,müthiş.

geveze baykuş dedi ki...

ağzının dadını biliyon vallah :)

SeV@L dedi ki...

Kedicim ne mutlu sanenin yüzünde gülümsemeye neden olduysam :)

Masalcım bende dinlerken aşka geldim zaten :)

Gevezeeeemmmmm Baykuşuuuummm; ya geçen hafta çok çınlattık kulaklarını. Tepeleme bir tepsi dolusu balık vardı bi akşam yemekte :) Ay dedim kuşum olaydı şimdi :)

geveze baykuş dedi ki...

anca kulaklarım çınlasın zati, telefonum çalmasın ama... sen de balık sevmem ayağına bizi yiyosun ha... çakal :P

SeV@L dedi ki...

:) O gün herkesten çok yedim desem yalan olmaz. Ama ortam da önemli tabi bir masa etrafında 15 kişi herkeste bi telaş :) araya kaynadım galeyana geldim. Kimi ve niye linç ettiğini bilmeyen öfkeli halk gibiydim. :)))

geveze baykuş dedi ki...

bunu saymam gene duymak isterim, sen hep linç et balıkları :)